25 Nisan 2012 Çarşamba

teyzeden hikayeler 2


teyze teyze diye çok fazla hikaye anlatacağım size, çok şey biriktirdim içimde. şimdi en iğrencine geçeceğim, tiksineceksiniz resmen. hatta belki daha bile fazlası. ama siz beklentilerinizi çok yüksek tutmayın:

ah! bir kabız olmuşum ki sorma yavrım! karnım taş gibi oldu taş. oturuyorum tuvalete yarım saat, kır beş dakika, bir saat! bana mısın demiyor. ıkınıyorum ıkınıyorum, gene de yok! kıçım böyle (elini yumruk haline getirip burnuma tutuyor, sallıyor sonra da elini) yumru gibi oldu yumru!

of! karnıma masajlar mı yapmadım, gitmiyor şu allahın belası boklar karnımdan! bak nasıl şişti nasıl!

(annem de, kurtulmak için bir ilaç uzattı ve "bunu gece yatmadan için, iyi gelir" dedi.)

akşam eve vardığımızda karşılama sözcüğü tam olarak:

o annenin verdiği ilaçtan içtim, bana mısın demedi! oturdum tuvalete ıkııın ıkıııın ıkıııın... gitmedi şerefsiz! ama karnımda hareketlilik var gurul gurul oluyo böyle!

saatler sonra: ohhhhhhhhhhhh! allah senden razı olsun kızım! ne ilaçmış o! ama tuvalet tıkandı. kaynar suları döktüm döktüm bana mısın demiyo! neyse en son kezzaplı su döktüm, pötür pötür heepsi gitti!

ertesi sabah gene bir bok muhabbetiyle uyanınca, daha doğrusu kahvaltı masasında teyze gene aynı konuyu açınca: yeter ama nolur ya! iki gündür bir bok muhabbeti! ne bu böyle! kahvaltı ediyoruz şurda el insaf!

hayır sevgili okuyucular, isyanım yetmedi. evinde kaldığımız 4 gün boyunca her gün bir saat bok muhabbeti açtı, ne yapıp edip açtı. neyse... artık evimdeyim ve kimse konuşmuyor. iki gündür kimse "kabız, bok, kıç, yumru, pötür pötür" sözlerini sarf etmedi. evimi seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder