19 Nisan 2012 Perşembe

Bir Ev Kadınıyla 7 Saat

evinizi daha güzel olacak diye tamir mi ettireceksiniz? yeni mobilyalar mı yaptıracaksınız? yaptırmayın anasını satayım. biz iki haftadan beri her gece evi temizliyoruz.

hayır her gece evi temizlemeyi geçtim ben, her sabahın köründe, evden çıkmak koyuyor en çok. çünkü işim gücüm yok. ben de aptal aptal geziniyorum. ama bu işe en çok akrabalarım sevindiler. o kadar çok ziyaret ettim ki onları. özellikle yaşlılar çok mutlu şu anda.

geçen gün anneannemdeydim mesela. sabahtan başlayıp müge anlı'yı izledik. şunu fark ettim ki; müge anlı, türkiye'nin sherlock homles'uymuş. biz nasıl fark etmedik?! küçümsedik durduk kadını. yok katili bulmalar yok sorgulamalar...

sonra adını bilmediğim bir kadının programı başladı. kısa saçlı bol makyajlı bir kadın. hasta bir çocuğu çıkarıp, üzerine acıklı müzik eşliğinde acıklı bir şiir okuyup anneannemi bile ağlattı. yok yahu bile dediğime bakmayın, insaflı kadındır vesselam.

sonra da açtık saba tümer'i. bütün günümüzün acıklı anlarını, saba tümer'in kahkahalarıyla bastırdık. gah gah gah gah gah!!!! diye gülerek, en azından  bir iki saatimi kurtardı. o da bir şey.

hah! asıl gelelim evlilik programına! en güzeli! siz hiç flash tv deki evlilik programını açıp dinlediniz mi? dinlemeyin! yapmayın öyle bir hatayı! gelin desen gelin değil damat desen damat değil. sanki gelini otoban kenarında bulmuşlar, öylesine çıkarmışlar. damadı da çiftlikten toplamışlar. yahu geline sadece gelinlik giydirilmez. kadına bir makyaj yapın saçını başını yapın, adama da bi damat tıraşı yaptırın bari. yok! at hırsızı gibi çıkarmışlar adamı oraya! anacım bu kadar mı özen gösterilmez!

neyse, daha bir sürü evlilik programı, "ben altı tane bilezik, kaloriferli ev, arabası olan adam isterim." muhabbetinden sonra, haberler de başladı. evet... böylece bir sabah kuşağı programın da sonuna gelmiş olduk ve ben, beyni sikilmiş bir vaziyette evi temizlemek üzere geri döndüm.

ben neden 3-4 aydır televizyon izlemediğimi hatırladım en azından ey sevgili okurlar! televizyon izlemeyin, aptal kutusu cidden. bir kere bakmaya başladın mı, bir daha gözlerini ayıramıyorsun!

bu yazımda üç önerme yaptım. ama siz nasılsa beni dinlemeyeceksiniz. dinlemeyin de zaten. koyver gitsin!

1 yorum: