2 Mayıs 2012 Çarşamba
Anneanneyle Yaşamak
yalnız yaşayan veya yaşadığı evde hiçbir şeyine karışılmayan birisi için, gelip anneannesinin evinde yaşamak çok zor. evimizde tamirat var "hala", bitmedi, bitmiyor. biz de ne yapalım, kalktık anneanneme geldik. sağ olsun var olsun. ama sürekli kuyruk gibi peşinizde birinin dolaştığını bilmek ister misiniz?
okula gitmem gerekiyordu dün, malzeme teslimi için. arkadaşım da gelecekti tek başıma kaldıramam diye, bir iki saat geç kaldı. saat 15.00 oldu. anneannem hemen "bu saatten sonra da nereye gideceksin? uzan işte. ara arkadaşını gelmesin. yarın götürürsün.........." yahu kadın, gitmem gerekiyor ve gideceğim işte! neyine sürekli laf ediyorsun ki, eve geç gelmem gerekirse de geç geleceğim! benim için saat kavramları çok mühim değil ki! neyse, saat 15.30 gibi, çocuk hala gelmeyince bu kez de, "kızım git biraz çörek al, kola al, çocuk aç gelir!" demin çocuğun gelmesini istemeyen kadın, şimdi de misafiri olarak kabul ediyor... "anneanne zaten geç kaldık, yemesin bir şey. vaktimiz yok." bu duydu ya "vaktimiz yok, geç kaldık" hemen başladı "ben demiştim, gitmeyin, ara çocuğu gelmesin, yarın sabahtan götürürsünüz." elbette, dün okula gitmek zorundaydık ve gittik de.
bir de sürekli fazla fazla yemek vermiyor mu bana..."kızım git dolaptaki tüm yemekleri ısıt." "e anneanne çok yemek var burda, ben yemem bu kadarını" "tamam tamam ben de yerim" ben de yerim ne demek bilir misiniz? ucundan bir parça alır ve kalan hepsini sizin önünüze iter. yemeği yemeyince de "ay ay! bozulucak onca yemek! ısıttık da o kadar!" "e ben dedim sana yemem diye" "gel kızım gel bölüşelim."
karikatürlerde yaşıyor gibiyim şu aralar. bir de bitmek tükenmeyen kadın programları var tabi. her gün, kim amcasını kesmiş, kim annesini doğramış, kim karısını aldatmış, kim evlenmek istiyormuş... ayaklı dedikodu maşiiiin! ama anneannem o kadar ağlıyor, seviniyor ki bunlara, resmen o programlarla yaşıyor. "kızım! bak görüyor musun vicdansızları! anneannesini doğramışlar kolundaki bilezikler için!" "anneanne şu kadın da, türkiye'nin sherlock holmes'ü oldu ya! ve hepiniz deli gibi bunu izliyorsunuz ya!"
anneannemin kıymetli, küçük oğlu bize geldiğinde, akan sular duruyor. küçük dediğim 40 yaş, yanlış anlamayın. "veronik dayının çayını koy, veronik dayına havlu götür, veronik git el bezini yıka, dayın ağzını silsin!" öööööhhh artık!!! diyor insan. sonunda ağzını silecek bezi hazırlamayınca, gitti kendisi yıkadı, çocuğunun ağzını sildi. açıkçası garip bir bakışla bakıp: "sıçınca da kıçını mı siliyorsun? eşşek kadar adam ya, silsin ağzını bırak." deyince de, başlıyor "şimdiki kızlar bir garip. herkes görevini bilecek. kadın dediğin çocuğa da bakacak yemeği de yapacak erkeği de mutlu edecek. erkek asla çocuğun altını bile değiştirmeyecek..." piüüüüüüüüüüüüüü! vaay anasını ben bitmişim.
önümüzdeki iki hafta boyunca garip bir an daha yaşarsam anlatırım. iki günde bu kadarını yaşadım. bilmem anlatabildim mi? (aaa bu gece geç geleceğim, bakalım ne olacak! merakla bekliyoruz!)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sen yine iyisin benimkiler boşandı 1 senedir anneannemle yaşıyoruz...Minnoş ama kafalar uyuşmuyor işte
YanıtlaSil