4 Eylül 2012 Salı

Psikoloji Seansları 1

baştan söylüyorum ki sadece içimi dökmek anlatabilmek için yazıyorum, bi bok beklemeyin bu yazıdan. artık sevgilim, eski sevgilim olmuş olabilir de onu anlatacağım.



hiçbir şey yapmak istemediğiniz zamanlar oldu mu? yemek yememek, konuşmamak, okumamak, uyuyamamak, tuvalete bile gitmemek gibi...

bahsetmiştim geçenlerde, patron götümden ayrılmıyor ve kimselere anlatamıyorum diye. anlattım birkaç kişiye daha sonra, inanamadılar çünkü hiç beklemedikleri kişiydi o.

anneme anlatamadım: o kadar çok felsefik konuşma yapacaktı ki, uğraşamazdım onunla,
babama anlatamadım: babam yok,
arkadaşlarıma söyleyemedim: dalga geçeceklerdi,
sevgilime söyleyemedim: sürekli tatil süresince aklında kalacaktım "acaba ne yapıyordur" diye. ben de bir süre susmayı denedim.

bu süre zarfı içerisinde hiçbir şeyi yapmak istemedim ve yapmadım da. iş yerinde yemeğe çıkıp, yemeği alıp yiyemedim, sevdiğim kimseyle bu konu hakkında konuşamadım, moda dergilerinden başka hiçbir yazıyı elime geçirmedim, uyuyamadım ölü gibi gezindim... ama sorun, ölü gibi gezinmem oldu.

sevgilim dün kızdı bana "duvarla konuşuyorum sanki" diye. sonra da "kıçına yıllar önce tekmeyi basmam gerekiyordu." dedi. olanların altında ezilmiş, büzülmüş, şu an en çok ihtiyacım olan sevgilimin uzaklarda olmasıyla ayrı bir mutsuz olmuştum ve soğuktum biraz ama biliyordum zaten o gelir gelmez düzelecekti bu. ama fırsat vermedi. "tatilimi mahvettin sürekli surat asıyorum." dedi. "nolur üsteleme, sen gelince düzelecek işte" dedim ama dinletemedim. sonra çok kızdım ve "arama bi daha beni o zaman." dedim ve kapattım. ardından, patronun asıldığını mesaj attım ve ne kadar kötü hissettiğimi, cevap gelmedi, aramadı, dönmedi. nasıl bir halde olduğumu bile bile beni yalnız bıraktı.

tatilini hiç siklemiyorum artık işin aslı. umrum bile değil. ama bu köşeye sıkışmışlığımı bile umursamaz tavrı, hakaretleri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder